Sağlık

prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Toplumsal Farkındalığı Arttırmak, Talasemiden Korunmanın En Etkili Yöntemi”

“Talasemide Enfeksiyon Nedeniyle Yaşam Kaybına Karşı Önlem Alınmalıdır”

Kişisel ve toplumsal maliyeti yüksek olan talasemi, akraba evliliklerinin sık görülmesi nedeniyle ülkemiz için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu durumun hem hastalık sıklığını artırdığını hem de ne yazık ki her yıl yüzlerce hasta çocuğun dünyaya gelmesine neden olduğunu belirten Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Dünya Talasemi Günü” dolayısıyla değerli açıklamalarda bulundu. Sönmezoğlu, korunma adına alınan tedbirlere ve evlenecek çiftlerin evlenmeden önce taranmasının değerine işaret ederek, hastaları enfeksiyonlardan korumak için yapılması gerekenleri de anlattı.

Dünyada bilinen en yaygın genetik hastalık olan talasemi, görevi oksijen taşıma olan hemoglobin sentezinin genetik bir bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca talasemi taşıyıcılarının birçoğunun bu hastalığı taşıdığını bilmediğine dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Dr. Meral Sönmezoğlu ise ancak talasemili bir çocukları olduğunda ya da hastalığa özel kan testi yaptırdıklarında öğrenebileceklerini söyledi.

“ÜLKEMİZDE AKDENİZ ANEMİSİ OLARAK BİLİNİYOR”

Meral Sönmezoğlu, “Ülkemizde akraba evliliklerinin yaygınlığı, genetik geçişli bir hastalık olan talasemi sıklığını artırıyor ve ne yazık ki her yıl yüzlerce hasta çocuk doğuyor” dedi. hastalık: “Hemoglobinopati” olarak adlandırılan hastalıkların ortasında yer alan talasemi hastalık kümesinde ülkemizde en sık görüleni Beta Talasemidir. Beta Talasemi ülkemizde “Akdeniz Kansızlığı” olarak bilinir. Bu hastalık hemoglobin üretimindeki yetersizlik ve bozukluk nedeniyle kanın doku ve organlara oksijen taşımasında azalmaya neden olur. Sonuç olarak, hastalarda solgunluk, halsizlik, yorgunluk, çarpıntı ve büyüme geriliği görülür. Kemik iliğinin aşırı uyarılması ve kan üretimi için daha çok çalışmasıyla yüz kemiklerinde hastalığa özgü bir genişleme olur.”

“TÜRKİYE’DE TALAZEMİ TABLOSU”

Tedavisinin hasta ve ailesi için çok yorucu olması nedeniyle tarama programlarının son derece önemli olduğunu belirten Prof. Sönmezoğlu, ülkemizde bu konuda yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:

Sağlıklı Türk popülasyonunda beta-talasemi taşıyıcılarının sıklığı yüzde 2,1 olup, yaklaşık 1.400.000 taşıyıcı ve 4513 hasta bulunmaktadır. Talasemili hastaların yaklaşık toplam sayısı 6.000 civarındadır. Kalıtsal Kan Hastalıkları Yönetmeliği Sağlık Bakanlığı tarafından 24.10.2002 tarihinde yayımlanmıştır. Talasemi dahil kalıtsal kan hastalıklarının önlenmesi için Bakanlıkça belirlenen 33 ilde Hemoglobinopati Kontrol Programı başlatıldı. 2013 yılında 41 ilde tarama yapılırken, 2018 yılından itibaren 100 günlük eylem planı ile 81 ilde tüm çiftlerin evlilik öncesi bu testi yaptırması zorunlu hale geldi. 01 Kasım 2018 tarihinden itibaren program uygulanmaya başlandı. 81 ilde aile hekimleri tarafından Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı olarak uygulanmaktadır. Bu çalışmalarla talasemili doğan çocuk sayısı yılda 300’den 30’a düştü.”

“TEDAVİ HASTALIĞIN BELİRTİLERİNE GÖRE DEĞİŞİR”

Talasemi tedavisinin hastanın yaşadığı şikayet ve semptomlara göre farklılık gösterdiğini ve bu doğrultuda planlama yapıldığını belirten Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Kansızlık için en çok uygulanan ve etkili yol kan naklidir. Talasemi majörlü hastalar genellikle bu tedaviyi her ay alırlar. Transfüzyonlar nedeniyle vücutta biriken demir, özel demir bağlama tedavisi (Şelasyon tedavisi) ile vücuttan atılır. Günümüzde kök hücre ve gen tedavisi, prenatal tanı ve preimplantasyon genetik tanı yöntemleri de kullanılmaktadır.

“EN ÖNEMLİ KOMPLİKASYON ENFEKSİYONLARI”

Talasemi hastalarının tedavi zorluğunun yanı sıra enfeksiyonların da değerli bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Talasemi hastalarında predispozan faktörler arasında derin anemi, aşırı demir yükü, dalağın çıkarılması ve bazı bağışıklık bozuklukları yer alır. Bakteriyel enfeksiyonların ana etkenleri Asya ülkelerinde Klebsiella türleri ve batı ülkelerinde Yersinia enterocolitica’dır.

TALEZMİ HASTALARINI ENFEKSİYONDAN KORUMAK İÇİN NELER YAPILMALI?

Talasemi majör hastalarının yaşamları boyunca hemen hemen her ay iki ünite kan transfüzyonu aldıklarını belirten bu tedavi, enfeksiyon bulaşması için de bir risk faktörü. Dr. Meral Sönmezoğlu sözlerine şöyle devam etti: “En sık görülen hastalıklar viral enfeksiyonlardır. Kan bağışçıları sorgulanıp hastalık taramasından geçirilip güvenilir kan temini sağlansa da bu risk dünyanın her ülkesinde olduğu gibi devam etmektedir. Bu nedenle aşı ile önlenebilen hepatit B hastalığına karşı tüm talasemi hastalarının aşılanması gerekmektedir. Ayrıca enfeksiyonları önlemek için: Talasemili hastalar ateşli bir hastalığa yakalandıklarında hızla tedavi edilmelidir. Sistemik bir hastalığa dönüşmesi engellenmelidir. Talasemi hastalarının dalakları çıkarılmışsa kapsüllü bakterilere karşı aşılanmaları gerekir. Bununla. Talasemi hastaları enfeksiyon kaynağı olabilecek çiğ et, süt, kabuklu deniz ürünleri ve taze peynir tüketmemelidir.

“KORUMADA EN ETKİLİ YÖNTEM TOPLUMSAL BİLİNCİ ARTIRMAKTIR”

Günümüzde oldukça güçlü olabilen talasemi tedavisinde günümüz verilerine göre bir hastanın devlete yıllık maliyetinin 10 bin dolar civarında olduğunu hatırlatan Dr. Sönmezoğlu, “Her iki ebeveynden de hatalı genlerle geçen talasemi gibi kalıtsal hastalıkların kontrolünde en etkili yöntem toplumu hastalık hakkında bilgilendirmek, toplum taramaları ile taşıyıcıları tespit etmek, genetik danışmanlık vermektir. gebelik öncesi tanı yöntemleri kullanılarak yeni hastalıklı bebek doğumlarının önlenmesidir. Talasemi birçok ülkede kontrol altına alındı.” O konuştu.

“RİSKLİ BÖLGELERDE YAŞAYAN KİŞİLER EVLENMEDEN ÖNCE A YAPMALIDIR”

Toplumdaki talasemi taşıyıcıları normal bir görünüme sahip oldukları için özel talasemi testleri yapılmadan taşıyıcı olup olmadıklarının anlaşılmasının mümkün olmadığını hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Tıbbi Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Sönmezoğlu, “Bu nedenle riskli bölgelerde yaşayan gençlerin evlenmeden önce mutlaka talasemi testi yaptırması gerekiyor” dedi.

Hemoglobinopati kontrol programında; Sönmezoğlu, “Ayrıca geleceğin ebeveynleri olarak hemoglobinopati eğitiminin uygulanması, evlenecek çiftlerin evlenmeden önce, diğer aile bireyleri ve hasta ya da taşıyıcı bireylerin yakınlarının da taranması gerektiğini ifade ediyor. ve ortaöğretimde okuyan öğrenciler için tarama programları ayrı bir değere sahiptir. Bunların dışında doktor veya kişinin kendi isteği ile Hemoglobinopati testi uygulanabilir. dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu