Akşener: Meşru beklentimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın Anayasa Mahkemesi’ne destek vermesidir
GÜZEL Parti Lideri Meral Akşener, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi (AYM) arasındaki süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın taraf değil, hakem olduğunu söylemesinin önemli olduğunu belirterek, “Meşru beklentimiz; Krize son verilmesinin Anayasa Mahkemesi kararlarının katı ve bağlayıcı niteliğine vurgu yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Bu, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa ve kanunların belirlediği düzen içinde desteklenmesi anlamına gelir” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Akşener, Anayasa Mahkemesi’nin tüm kanun yolları tüketildikten sonra kendisine görev ve yetki olarak verilen bireysel başvuru kararının itiraz yetkisi olmadığını belirterek, “Anayasa’nın 153. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi’nin kararı yasama, yürütme ve yargı organlarını, idari makamları, gerçek ve tüzel kişileri etkiler.’ Söz konusu kararlar her kişi ve kurumu bağladığı için bu karara uymamak düşünülemez.Bir başka anayasal kurum olan Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarına herhangi bir itirazın bulunmadığını da hatırlatmak isterim. Bu hükümler dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanamaz olduğu ve Anayasa Mahkemesinin görevini yerine getiremez hale gelmesi gibi bir sonuçla karşı karşıya olduğumuz açıktır.Dolayısıyla son durum aslında bir Anayasa/devlet krizidir. Anayasanın bu emredici kararları mevcut olmasına rağmen, hukuki yolların dışında kalan fiili durumlar, Anayasa Mahkemesi’ne verilen yetki ve görevleri imkansız hale getiriyor, “Bu bir hukuk devletinde kabul edilemez” dedi.
‘DEVAM EDECEĞİNE İNANIYORUM’
Anayasal hukuk düzeninin güvenliğinden derin endişe duyduklarını belirten Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili açıklamalarına değinerek şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan, ilk açıklamasında kendisine verilen ‘Anayasa’yı uygulamak, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlamak’ ve kriz sarmalını önlemek görevini yerine getirmek yerine ne yazık ki yeniden parti olmayı tercih etti. Ancak bugün yaptığı değerlendirmede taraf değil, hakem olmak onun görevidir.” Ayrıca kurumlarımız arasındaki görüş ayrılıklarının Anayasa ve sistem krizine dönüşmemesi için hızlı adım atılması, yüksek yargı kurumlarımızın temsilcileriyle görüşerek soruna çözüm bulunması ihtiyacını da hissetti. Yaşadığımız krizin çözümüne katkı sağlamak açısından bu durum değişikliğinin değerli olduğunu düşünüyor, devamının geleceğini umuyorum. Öte yandan Sayın Erdoğan’ın açıklamalarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Anayasa ve iç mevzuata uygun karar alma sürecinin teröristlerin yurt dışına kaçmasına olanak sağladığı yönündeki ciddi suçlaması kesinlikle kabul edilemez bir suçlamadır. Krizin sona ermesi konusunda hukuki beklentimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın Anayasaya uymasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin görev ve sorumluluğu çerçevesinde verdiği kararların mutlak ve bağlayıcı niteliğini vurgulayarak, fiilen hukukun üstünlüğünü ortadan kaldıracak bir karara karşı Anayasa ve kanunların belirlediği düzen çerçevesinde Anayasa Mahkemesi’ne destek verir. “Bu krizi gerekçe göstererek yeni Anayasa taslağını çözüm olarak sunan Sayın Erdoğan’ın, mevcut Anayasa’ya göre hareket edilmesini sağlamak görev ve sorumluluğuna sahip olduğunu hatırlatmak isterim.”